top of page

ANADOLUNUN VAHŞİ HAYVANLARI

Ülkemiz Asya ve Avrupa arasında bir köprü oluşturması ve farklı iklim kuşaklarının bir arada yaşanması nedeniyle geniş bir faunaya sahiptir. Türkiye’de 160 memeli, 466 kuş, 120 sürüngen, 22 kurbağa, 127 tatlı su balığı, 384 deniz balığı olmak üzere toplam 1279 civarında omurgalı tür mevcuttur. Bu özellikleriyle ülkemiz Avrupa ve Ortadoğu’nun en geniş hayvan faunasına sahip ülkesidir. Son günlerde yeniden tartışılmaya başlanan Türkiye’deki vahşi yaşamın varlığı, bizi de bu konu hakkında bir araştırma yapmaya itmiştir. İşte size Türkiye’nin vahşi yaşam raporu;

TÜRKİYENİN VAHŞİ DOĞASI

ALTIN ÇAKAL

Adında anlaşıldığı gibi altın sarısı bir renge sahip bu türün renkleri bölgesel olarak değişiklik göstermektedir. Altın çakal iyi bir koşucudur. Hafif bir vücuda, uzun ve güçlü bacaklara sahiptir, böylece uzun mesafeleri rahatlıkla aşabilir. Bölgede yaşayan kurt popülasyonunun zayıflaması ile meydan adeta çakallara kalmıştır.Altın çakal iyi bir koşucudur. Hafif bir vücuda, uzun ve güçlü bacaklara sahiptir, böylece uzun mesafeleri rahatlıkla aşabilir. Altın çakallar küçük aile sürüleri içinde ya da bir çift olarak yaşarlar.Altın çakallar ömür boyu süren bir "evlilik" içerisinde yaşarlar. Üreme zamanları ekim ayındadır. 60 gün süren bir gebelikten sonra, dişinin arayıp içine yerleştiği bir mağaranın içinde 6-9 yavru dünyaya gelir.

 

KURT

Türk mitolojisinde de önemli yeri olan kurt, Türkiye’de özellikle dağlık bölgelerde küçük sürüler halinde yaşamaktadır. Türklerin eski inançlarında ve mitolojilerinde kurtlar kutsal sayılır ve göğe doğru uluyarak Tengri’ye dua ettiğine inanılırdı. Genellikle bir sürüye bağlı olarak yaşarlar. Bir kurt sürüsü, anne, baba ve yavrularından oluşur. Anne ve Baba, çoçuklarına karşı daima serttir ve sürünün içindeki hiyerarşi bellidir ve bunu hiçbir kurt bozmaz. Kurtların en ilginç özelliklerinden biri de, akraba olan iki çiftin birleşmesi (ensest) hiç görülmemiştir.  Kurtlar çiftleşmek için yabancı bir kurt bulamazlarsa ömür boyu çiftleşmezler.

BOZ AYI

Yaşayan en büyük etçil hayvanlardan biri olan Boz Ayı Türkiye’de özellikle Doğu Karadeniz bölgesinde görülmektedir. Ülkemizde bir çok ayı saldırısı kayıtlara geçmiştir. En vahşi hayvanlardan biri olan ayıların, aşırı avcılıktan ötürü nesilleri git gide azalmaktadır. Türkiye’de özellikle 70’li ve 80’li yıllarda insanlar tarafından ehlileştirilen ayılar sokak gösterilerinde kullanılmıştır.Türkiye'de insanlar tarafından evcilleştirilmiş ya da avcılar tarafından yaralanmış bozayılar, Bursa Karacabey'de bulunan Doğal Hayatı Koruma Derneği ve Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Orman Bakanlığı'na ait Ovakorusu Ayı Barınağı'nda uzman veterinerler gözetiminde rehabilite edilerek, başta Uludağ Milli Parkı olmak üzere çeşitli bölgelerde ait oldukları vahşi doğaya bırakılmaktadırlar.

AKDENIZ FOKU

Listemizde bulunan en sevimli vahşi hayvan olan Akdeniz fokunun en büyük yaşam alanlarından biri de ülkemizdir. Akdeniz foku bugün dünyada sadece Türkiye, Yunanistan, Fas, Moritanya ve Madeira Adaları’nda yaşamakta olup toplam nüfusu 600 civarında tahmin edilmektedir. Ülkemizin aslında en popüler vahşi hayvanlarından biri olan Badem de bir Akdeniz foku’dur. Genellikle sessiz sakin bölgeleri tercih eden foklar, denizlerin kıyı mağara ve kovuklarına sahip; sessiz ve tenha kayalık sahilleri yaşama alanı olarak seçerler ve bu alanların bozulmasından doğrudan etkilenmektedirler.Akdeniz foku, ürkek ve diğer yüzgeçayaklı türlerine göre daha az sosyal bir canlıdır. Türkiye kıyılarında da yaşayan doğu Akdeniz bireyleri genelde tek tek dolaşırlar ve nadiren birlikte görülürler.

ANADOLU PARSI

Anadolu Parsı, Orta Doğu ve Batı Asya’da yaygın olan İran Parsı’nın  Anadolu’da yaşayan bir ırkıdır. 1942 yılında Urla’da bir çoban tarafından yakalanan bir pars yavrusu önce bir avcı tarafından satın alınarak 9 ay boyunca bakılmış, ardından da İzmir Hayvanat Bahçesi’ne hediye edilmiştir. “Zoza” ismi verilen bu Anadolu parsı bu türün halen Anadolu’da yaşadığının en büyük kanıtıdır.  Anadolu parsı varlığı ile ilgili son resmi kayıt 1974 yılında Beypazarı ilçesinin 5 km batısında bulunan Bağözü köyünden bir kadına saldırması sonrasında vurularak öldürülmesiyle gerçekleşti. Daha sonrasında bir çok kişi tarafından görüldüğü söylense de, genelde Vaşak ile karıştırıldığı tahmin edilmektedir. 2010 yılında Siirt’te, Gabar Dağı yakınlarında bir pars vurulmuş ve postu sergilenmiştir. Ayrıca parsın ölüsünün  fotoğrafla belgelenmesi ülkemizde hala popülasyonun devam ettiği yönündeki iddiaları yeniden canlandırmıştır.

ÇİZGİLİ SIRTLAN

Anadolu Parsı, Orta Doğu ve Batı Asya’da yaygın olan İran Parsı’nın  Anadolu’da yaşayan bir ırkıdır. 1942 yılında Urla’da bir çoban tarafından yakalanan bir pars yavrusu önce bir avcı tarafından satın alınarak 9 ay boyunca bakılmış, ardından da İzmir Hayvanat Bahçesi’ne hediye edilmiştir. “Zoza” ismi verilen bu Anadolu parsı bu türün halen Anadolu’da yaşadığının en büyük kanıtıdır.  Anadolu parsı varlığı ile ilgili son resmi kayıt 1974 yılında Beypazarı ilçesinin 5 km batısında bulunan Bağözü köyünden bir kadına saldırması sonrasında vurularak öldürülmesiyle gerçekleşti. Daha sonrasında bir çok kişi tarafından görüldüğü söylense de, genelde Vaşak ile karıştırıldığı tahmin edilmektedir. 2010 yılında Siirt’te, Gabar Dağı yakınlarında bir pars vurulmuş ve postu sergilenmiştir. Ayrıca parsın ölüsünün  fotoğrafla belgelenmesi ülkemizde hala popülasyonun devam ettiği yönündeki iddiaları yeniden canlandırmıştır.

VAŞAK

Vahşi kedilerin bir türü olan vaşak normal bir kediden 5 kat daha büyüktür. Geceleri avlanan vaşaklar gündüzleri pek görünmezler. Özellikle Anadolu’da bir çok yerde varlığı gözlemlenmiştir. Diyarbakır’da öldürülen leoparın ardından yine Kasım 2013 de Burdur’da bir vaşağın öldürülmüş halde bulunması vahşi kedilerin Anadolu’da varlığı bir kez daha belgelenmiştir.Vaşak türleri arasında görünüş farklılıkları mevcuttur. Engebeli arazilerde ve genellikle çam ormanlarında yaşarlar ama açık ormanlık araziler ya da diğer coğrafi mekanlarda da rahatlıkla yaşamlarını sürdürebilirler. Hatta denizden 3000 metre yükseklikte yaşayan vaşaklar bulunmaktadırÇiftleşme döneminde egemenlik alanının dışına çıkarlar. Genellikle de Ocak sonu ya da Mart başı arasında çiftleşirler. Dişi vaşakların hamileliği yaklaşık 70 gün sürer ve 2 ila 3 yavru doğurur.

 

ANADOLU YABAN KOYUNU

Evcil koyunların atası olarak bilinen Türkiye'ye özgü bir türdür. Dişiler 80-90 cm. boyunda, 35-50 kg. ağırlığında, erkekler ise 105-140 cm boyunda ve 45-75 kg. ağırlığında olabilir. Ortalama yaşam süreleri 15-18 yıldır. Dişiler boynuzsuzdur. Erkeklerin iki yana doğru açılan ve yaşlandıkça uzayan boynuzları vardır. Yazın sarımsı kahverengi olan postları kışın koyulaşır, ayak bileklerindeki ve sağrısındaki beyaz lekeler belirginleşir. Anadolu Yaban Koyunu`nun tipik yaşama ortamı, bozkırla ormanın birbirine yaklaştığı, kurak ve yumuşak hatlı tepelerdir. Otlar, baklagiller ve yer altından kazarak çıkardıkları yumrularla beslenirler. 1966`da sayıları 100'ün altına düşünce, son görüldükleri yer olan Konya Bozdağ'da, 42 bin hektarlık bir alan Bozdağ Yabankoyunu Koruma ve Üretme Sahası ilan edilerek koruma altına alınmışlardır.

© 2023 by Name of Site. Proudly created with Wix.com

bottom of page